Randevularım var, dolu…
Özellikle çağrılmadıklarım. Uzatıyorum burnumu, ya da bir ses duyuyorum diyelim, yazılar, sohbet ve düşünceler başlayıveriyor ardından.
Bir de kendimle buluşmalarım var. Olmalılar yani… Bir ses hatırlatıyor onları birer birer, tekrar tekrar, kimi zaman günler boyu. Çoğu zaman yanıt vermediklerim…
Nedir beni o çağrılmadığım sohbetlerde olmaya iten ? Biliyorum oralarda için için varlığımı dileyenler, ya da benden usanmış, bunu dile getirmeyen diğerleri olabiliyor. Birine benim varlığımı umuyor olduğunu haklı çıkaracak, öbürüne ise, bak kardeşim, aslında ben... diye eski bir köke tutunup yoluna devam edecek çoğu pörsümüş paylaşımları sürdürmek adına yöneliyorum oralara belki de…
Bu arada, gitgide, anlamda ağır, kimileri lezzetli nice düşüncemin, bir konu, birkaç kişi arasında kapalı kaldığını, paylaşılabilmek olanağını yitirdiğini de görüyorum. Ve, bu yıllardır böyle sürüp gidiyor.
Becerebilirsem o küçük sohbetlerde kısa ve yalında kalmalı, oralarda daha az zaman geçirmeli ve ziyaret ettiklerimi yormadan yanlarından ayrılmalıyım.
Ki, bunu yaparsam daha iyi bile algılanacağım sanırım.
Gün içerisinde biriktirdiklerimi ise, öğütmeli, demlemeli, aslında yine o sohbet arkadaşlarım, düşünce ortaklarım ile paylaşmak üzere ayrıca yazmalıyım. Sizi bilmem ama ben böyle düşünür oldum. Bu sayfa doğmaya hazır oldu sonunda. Ve, doğdu da. Karşınızda şu an…
O yarım bırakılan sohbetler burada devam edebilecek. Katılımcıları artacak. Vermek yanında almak olduğundan, birçoğu düşünerek ya da sadece gözlemleyerek katılacaklar. Yorumlarını buraya değil yaşamlarına yansıtacak birçoğu… birçoğunuz…
Paylaşım zenginleşecek sonunda.
Ve bunu sağlayan ise, biraz doğru yer ve zamanda susmak…
… biraz da, çok fazla içinde biriktirmeden kendini ifade etmekten geçebilecek.
… ve, bu, sanıyorum biraz daha kalıcı olacak.
Evet, öyle görünüyor ki, doğru bir adım atmış ve burayı hazırlamışım. Ben diyorum, ama beni bu yönde itekleyenlere gönülden bir teşekkür etmeliyim. Sağolasınız. Varolasınız ayrıca.
Hoşçakalın. bir dolaşıp geri geleceğim. Belki sizler de uğrarsınız arada bir. Kimi zaman konuşur, kiminde dinler, kimi zaman ise, bakarsınız, karşılıklı susarak anlaşırız.
* * *
Bir durumun, bir konumun, bir tutumun içinde ya da dışında olmayı yazmak, paylaşmak idi düşündüğüm. Onu yazdım yine, ama bambaşka bir açıdan. Daha bitmedi, ardı gelecek bu konunun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder